Günümüzde en sık çalışılan konu ilişkilerdir. Çünkü ilişkiler hayatımızın her alanında vardır. Aile hayatında, iş hayatında, aşk ve evliliklerde, arkadaşlıklarda, anne-çocuk, baba-çocuk yani ebeveyn, tanımadığımız insanlarla da toplumda zaman zaman ilişki içerisindeyiz. Yani ilişkiler aslında hayatımızın her anında ve her alanında karşımıza çıkmaktadır. Ve ilişkilerimizde hissettiğimiz duygular aslında bizim bütün hayat alanımızı oluşturmaktadır. Dolayısıyla da ilişkilerimizdeki davranış biçimimiz, hissettiğimiz duygular, geçmişten getirdiğimiz her şeyin toplamı aslında şu an ki hayat kalitemizi belirliyor. Doğduğumuz andan itibaren bilinçdışı alandan aldığımız tüm veriler bizde belli yargılar, korkular ,önyargılar ve davranış modelleri oluşturuyor. Bunları bilinçli bir şekilde farkına varıp, değiştirmezsek bütün ilişkilerimizi, iş yaşamımızı, ilişki ve evlilik hayatımızı, arkadaş çevremizle olan her şeyi etkiliyor. O yüzden regresyon bunların köküne inip dönüştürmek için önemli bir yöntem.
Şu an bizi etkileyen bu duyguları, korkuları, anıları dönüştürmek için kişinin bunu gerçekten istiyor olması, kendi içine bakabilecek cesarete sahip olması gerekiyor. O zaman işbirliği içerisinde tüm bu çalışmalar yapılabilip, kişinin kendi hayatındaki ilişkiler ağı düzelebilir. İlişkiler hayatımızın bütününü oluşturduğu içinde aslında hepimizin istediği o içsel huzur, mutluluk hayat motifimizi oluşturan ilişkilere, özelliklede kendimizle olan ilişkimizdeki iyileşmeye bağlıdır. Aslında başkalarıyla olan ilişkimiz düzeldikçe kendi ilişkimiz, kendimizle olan ilişkimiz düzeldikçe dış dünyadaki insanlarla ilişkilerimiz düzelir. Bu ikisi genellikle birbiriyle paralel ilerler. O yüzden ilişkiler deyince sadece özel hayatın anlaşılmaması gerekir. Çünkü esas ilişki kişinin kendisiyle olandır.
Danışmanlık yaptığım çalışmalarda amaç kişinin bütün hayatında adım adım ve zamanla bir iyilik halinin oluşmasıdır. Nasıl bir ilişkide zaman gerekiyorsa dönüşüm süreci de belli bir zaman gerektirir ve çalışılması gerekir.
Çalışılan bir alandaki bir gelişme diğer alanları da pozitif olarak etkileyebilmektedir. Ama bilinmelidir ki her kişide ve her seansta süreç daha farklı ilerleyecektir. Çünkü her danışanın geçmişi ve yaşadığı şeyler dolayısıyla seansın oturma süreci farklıdır.
Elif TATLICI